SİTE HAKKINDA
Bu site, insanoğlunun yüzyıllardır süren aydınlanma
savaşımına ışık tutan bunun için edebiyat, felsefe yoluyla
seslerini duyurmaya çabalayanların varlığını göstermek, onları
daha yakından tanıtmak için kurulmuş bir sitedir. Bugün,
demokrasinin kırıntısının dahi olduğu ülkelerin bu duruma
gelmesi bile, yüzyıllar sürmüştür. İtalyan derebeylerinin
gösteriş için de olsa yazarlara, filozoflara, sanatçılara kucak
açarak Rönesans’a önayak olmalarıyla başlayan bu süreç,
bugüne değin sürmüştür. Bugün sansürden kaçanlar, fanzinler
yoluyla seslerini duyuruyorlar.
İngiliz yazar Thomas More, hayalini kurduğu ülküsel
ülkeyi tarif için, 1516’da Ütopya adlı eserini yazdı. Kralın
kendisini, kilisenin başı kabul ettirmek için çıkardığı yasaya
karşı çıktığı için, 1535’te idam edildi. Fransız yazar Rabelais
ütopik eserleri olan Pantagruel’i 1532’de, Gargantua’yı
1534’te yazdı. Eserdeki Theleme manastırı özgürlüğün
simgesidir. Bir çeşit yeryüzü cennetidir. İtalyan yazar Bruno,
engizisyon tarafından ölüme mahkum edildi. 1600 yılında
Roma’da Campo di Fiori meydanında diri diri yakıldı. Ne
yazık ki, bu yazarın ülkemizde, Diyaloglar ismiyle sadece bir
kitabı yayınlanmıştır. Başka bir İtalyan yazar Campanella,
ütopik eseri Güneş Ülkesi’ni 1602’de yazdı.
Voltaire’in Fransa İsviçre sınırındaki Ferney’de bir şatosu
vardı. Paris’teki dostlarından kendisiyle ilgili bir tutuklama
kararı çıkınca, İsviçre’ye geçerek kralın adamlarından
kurtulmuş olurdu. Sadece baskı, sansür, zulüm değil,
parasızlık ta bu insanlara kök söktürmüştür. Rousseau,
arkadaşı Diderot’yu Vincennes hapishanesinde ziyaret etmek
istenmiş, parasızlıktan, 50 mil yolu yaya olarak kat etmiştir.